İnfak ve Başak Riya ve Kaya
Kur`an-ı Kerim`de onlarca benzetme var. Haydi, bu yaz baştan sona Kur`an-ı Kerim okuyalım ve kendimiz bulalım diğerlerini. Biz Kur`an`a kendi kalbimizi açtıkça, o da bize kendi kalbini açar belki, kim bilir…
Bakara Sûresi`ni heyecanla okumaya devam ediyorum. Cenab-ı Hakk`ın yaptığı benzetmelere şahit oldum. Yani bizler bazı mânâları daha kolay anlayalım diye somut örnekler veriyor Allah. Hani deriz ya, eğitimde somut örnekler, benzetmeler önemlidir diye. Özellikle ilkokul öğrencilerine bir şeyler anlatırken örnek vermek gerektiği üzerinde durulur, hikayeler ve somut benzetmeler aracılığı ile “fedakarlık, sevgi, dedikodu, yalanın kötülüğü” gibi konular çocukların zihnine işlenmeye çalışılır. Acaba dedim, Kur`an-ı Kerim`deki örnekler için de aynı şeyi düşünebilir miyiz? Yani Allah, biz daha iyi anlayalım ve olayları daha iyi kavrayalım diye benzetmeler yapmış olabilir mi? Ya da, Allah`ın yaptığı benzetmeler bizim sınırlı algımızla anlayamadığımız bazı şeylerin hakikatini, başka bir boyuttaki durumunu haber veriyor olabilir mi? Sanırım bu sorunun cevabı “evet” olacak.
Şimdi dikkatimi çeken iki benzetmeyi sizlerle paylaşmak isterim. Malını Allah yolunda harcayan (infak eden) insan hakkında bakın Rabbimiz nasıl bir benzetme yapmış: “Mallarını Allah yolunda infak edenlerin durumu yedi başak bitiren ve her başağında yüz tane bulunan tek bir tohuma benzer. Allah dilediğine kat kat verir. Allah vâsidir (bol bol verendir), çok iyi bilendir.” (Bakara, 261)
Mânâdaki bolluğa, berekete dikkat edin. Ayetin ne söylediği açık olmakla birlikte, dolaylı olarak, bir tohumu yani küçük bir infakı bile az görmeyin denmek istendiğini de vurgulamak isterim. “Ben bire yedi yüz veririm” diyor Rabbimiz. Bundan büyük müjde olabilir mi insana? Hani bazen küçük bir sadakayı vermekten vazgeçiyor, “ne olacak ki?” diyoruz ya, bunu yapmayın diyor bu ayet. “Sen yeter ki Allah için ver ve nasıl oluyor da yedi yüz kat artıyor gör” deniyor bize…
Bu ayetlerin devamında da, mallarını sırf insanlara gösteriş olsun diye infak eden, Allah`a ve ahiret gününe inanmayan, verdiği sadakaları başa kakmak ve eziyet etmekle boşa çıkaran insan tipi anlatılıyor. Ve bu insan tipi neye benzetiliyor biliyor musunuz? Bakın Allah bu tip insanı neye benzetiyor:
“… Onun (gibilerinin) hâli, üzerindeki azıcık toprağı sağnak halinde yağan bir yağmurla sıyrılıp da dümdüz bir taş kesilen kaypak bir kayaya benzer...” (Bakara, 264)
Yani bu benzetmeyle bizlere; Allah yolunda değil de gösteriş olsun diye verilen sadakalar ve başa kakılan iyilikler, cascavlak bir kaya üstüne atılmış tohum gibi zayi olur gider ve o insanlar yaptıkları bu amellerden hiçbir şey elde edemezler denmek isteniyor. Nerede o bereketli başak tohumu, nerede bu toprağı olmayan cascavlak kaya!
Ben zihnime “infak ve başak”, “riya ve kaya” olarak kodladım bu iki benzetmeyi. Bundan sonra nerede Allah için bir infak varsa orada bire yüz veren başaklar gelecek aklıma… Nerede de başa kakılan bir sadaka, riya ile dopdolu yardımlarla karşılaşırsam o kaypak ve cascavlak kayayı hatırlayacağım…
Kur`an-ı Kerim`de onlarca benzetme var. Haydi, bu yaz baştan sona Kur`an-ı Kerim okuyalım ve kendimiz bulalım diğerlerini. Biz Kur`an`a kendi kalbimizi açtıkça, o da bize kendi kalbini açar belki, kim bilir…
Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.