M. Huzeyfe Erdemir

Günümüz dünyası baş döndürücü hızını iliklerimize kadar hissettirirken, tüm eşya ve hadiseler bize hızlanmak hedefini her haliyle gösterirken ve tüm bu hedefler gayesini meşhur ‘zamandan tasarruf etmek’ remzi altında toplarken ne hikmetse biz hiçbir an zamanın ne yaptığını düşünmemiş ve onu kullanmayı bilememişizdir. Acaba zaman saatin akrep-yelkovan yarışı halinde önümüze serdiği kısır bir döngü müdür? Veyahut da zaman onu öldürmek gayesinde katillerin kurbanı mıdır?

Dünyadaki birçok mesele gibi zamanın durumu da aslında insana sınırlı bir çerçevede gösterilmiştir. Mesela insan zamanın ne zaman başladığını sorarken bile zaman kelimesini kullanacak kadar bu mefhumdan çok az nasibini almıştır. Çünkü bizler zaman denizinin içinde bir balık misali onun başını sonunu bilemez onun dışında ne olup bittiğini idrak edemeyiz. Tabi ki bu hususu halletmiş “Ebu’l Vakt” tabiriyle hali özetlemiş yüce insanlar yaşamıştır. Bu mübarek insanlar müstesnadır. Fakat genel olarak özellikle günümüz de böyle şahsiyetlerin sayısı yok denecek kadar azdır. Haliyle tersinden birçok insan zamanı, öldürülecek bir kurban veyahut da saatine baktığı an da gördüğü akrep-yelkovan müsabakası sanmaktadır. İnsan ruhunun fildişi kulesine çekildiği ilk anda bu husus üstüne kafa yorsa aslında meselenin ne kadar girift ve halledilmesi gereken bir hali barındırdığını anlar. Aslında insan zamanı öldürmez zaman insanı öldürür. Çünkü geride kalan her saniye insanı makûs talihi olan ölüme biraz daha yaklaştırır. Sizce zaman öldürmek iddiası intihar değil midir? Ya da hepimizin duvarda asılı kemmi zaman sayacı saatin saydığı 1 saatin bazen geçmek bilmediğini yahut da aynı 1 saatin baş döndürücü bir hızla nasıl geçtiğini anlamadığımız anlar olmuştur. Demek ki zaman idrakimizin alamayacağı eşsizlikte önemli bir mesele iken ona çok kolay kıyabiliyor onun öldürücülüğüne mahkûm özgürlük teraneleri taslayabiliyoruz. O zaman hedefimiz zamanın önemini evvela hissetmek idraklerimizin alabileceği sınıra kadar keşfetmek ve doğru yerde doğru amaçla kullanabilmek olmalıdır. Hz. Ali (r.a.) şöyle buyuruyor:

İnsanlar dünyalığa dalıp yüksek binalar yapmaya başladığı ve toplum da fakirler hakir görülüp, unutulduğu zaman dört şey gerçekleşir;

1. Zamanın kıtlığı

2. Kadının hıyaneti

3. Zalim yöneticilerin iktidarı

4. Kâfirlerin ve düşmanların muvaffak olması

İlim deryası Hz. Ali (r.a.) Efendimiz aslında tam da yaşadığımız çağın haberini vermiş. Görüldüğü gibi de en başta zaman kıtlığı yer almış ve ona kafa yorulmadan insanın an şuurunu yakalayamayacağının dolayısıyla birçok meseleyi bu sebeple anlayamayacağının haberi verilmiştir. 

GENÇ'ın Yazısı.