İsmet Özel, Hayatın Mânâsı versus Mânâlı Bir Hayat, Şule Yay. 437 Sayfa

"Bilincimi bilinçli bir biçimde bozacağım, gerçeğe ancak öyle varabilirim." Rimbaud`un bilincinden dökülen bu cümle modernleşme dalgasıyla insanlığın gerçek ve doğal olanla bağlantısını koparan batının -kendi çocuklarından birinin ağzından dökülen- en büyük itiraflarından biri. Modern dünyada insan gerçek ve asıl olanla bağlantısını o kadar kopardı ki tekrar gerçeğe ve asıl olana ulaşmaya çalışanlar büyük bir acıyla yüzleşmek zorunda kalıyorlar. Yani hayatın gerçek mânâsını bilenler, gerçekle yaşadıkları hayat arasındaki uçurumu görünce -günümüz şartlarında- hiç de mânâlı bir hayat yaşayamaz oluyorlar. Çünkü günümüzde moda ne ise mânâ da o. Herkesin hayata yüklediği mânâ bize manalı bir hayat kazandırıyor artık. Oysa herkesin mânâsı acaba ne kadar sahici hiç sorguladık mı?

İsmet Özel`in 1997 ve 1999 yılında Yenişafak ve Milli Gazete`de yayınladığı yazılarını topladığı kitabı "Hayatın Mânâsı versus Mânâlı Bir Hayat", Ağustos`ta Şule Yayınları`ndan çıktı. Hayatın asıl mânâsını merak eden ve bu uğurda “mânâsız bir hayat sürdürmeyi” göze alan dert sahipleri için...


Selim Tiryakiol'ın Yazısı.