Hanımlar Tamam Ama Erkekler De Biraz "Görünür" Olsun...

Genç Dergisi`nin Ağustos sayısı başörtülü olmayı tercih eden ama tercihlerini bir türlü şekillendiremeyen hanımları konu ediyordu. Yazanların ellerine sağlık, bilhassa içinde yaşadığımız şu yaz günlerinde sıcak kadar bazı başı örtülü kardeşlerimizin halleri de çekilmez oluyor. Kimini kıyafet seçimindeki "cesaretinden" dolayı, "emri bil ma`ruf nehyi anil münker" hadisinden güç alarak uyarmaya çalışıyor, çok büyük bir çoğunluğu da aynı hadise göre dua ederek seyrediyoruz/ görmemeye çalışıyoruz.

Aynı şekilde www.gencgonulluyuz.biz sitesinde Yahya İnanç "Bilinçsiz Tesettürlülere Yalvarıyorum!" başlıklı bir yazı kaleme almış. Yazısına bilinçli tesettürlü kardeşlerimizi selamlayıp, örtünmenin hakkını veremeyenlere sitem ederek devam etmiş ki son derece haklı bir yazı çıkarmış. Toplumdaki ya da moda tabirle, "Bizim Mahalle"deki bütün bu serzenişleri haklı buluyor, bir tesettürlü olarak aynı duyguları paylaştığımı/paylaştığımızı ifade ediyorum. Fakat...

Neden tesettürün hakkını veremeyen kızların/hanımların hali pür melâli tartışıldığı, yazılıp çizildiği, ya da dikkati çektiği kadar aynı inancı taşıyan, hani hanım olarak doğsa başı örtülü olmayı tercih edecek olan erkek kardeşlerimizin halleri masaya yatırılmıyor? Topluma şöyle bir göz gezdirdiğimiz vakit, hanımlar iyi ya da kötü inançlarını hayat tarzı olarak dışa vuruyor da erkek kardeşlerimizin önemli bir kısmı maalesef öteki`lerden ayırt edilemiyor. Yani Allah Rasulü (S.a.v) Efendimiz`in simada bulunması gereken bir sünnetinden bahsediyorum. Bıyık ve sakal bırakmak sünneti... Bu sünneti ki çok kuvvetli bir sünnet, uygulamak neden orta yaş ve üstü ağabeylerimizde kendini gösteriyor? Ya da daha alt yaş gruplarında, imam, hatip vaiz, ilahiyatçı, İlahiyat Fakültesi talebesi, diğer üniversite talebeleri, esnaf, tüccar, vb. gibi gruplar dışında neden bir uygulanma görünümü yok? Lütfen yanlış anlaşılmasın, bu sünneti yaşayan kardeşlerimiz konumuzun dışında... Yukarıda saydığımı gruplar dışında olup da bu simayı tercih edenler de var muhakkak... Haydi aynayı bir de kendimize tutalım, bakalım nasıl sonuçlar çıkacak ortaya... Tavsiyem, bir de hele ki Ramazan`ın kucağında olduğumuz şu günlerde, eğer asker falan değilsek simalarımızı bir güzelleştirelim, var olmamamız yetmesin bize, görünür olalım... Ne dersiniz?

Fatma Bağan / Konya

Editörün Notu: Haklı söze ne denir?


Derginiz Samimi, Yazacağım!

Genç Dergi`yi takip eden bir kardeşiniz olarak, dilime dolananları kalbimde tasdik ettikçe kaleme alma alışkanlığımı yer yer ortaya dökerim. Hali hazırda bukalemun editörler tarafından kalemime bağlanmış urganlarla yazılar çıkarmaya çalışsam da, kalemimle bu sebeple aramda kırgınlık olduğu doğrudur. Düşündüğünü yazan değil, yazdığını düşünen ve "yaranmaya çalışan" adamların kalemleri ile aynı masada durmaktan imtina eder oldu benim kalem. Tam aramı düzeltmişken kalemimle, birden yoğunluklar sardı hayatımızı. Şimdilerde kalemimle arayı düzelttik. Eskisi gibi dilden beyne gitmeden mürekkebe yansır oldu cümleler. Bu vesile ile Genç Dergi ile kalemim arasında bir köprü kurmak isterim. Arzu edilir ve tensip buyurulursa, yazdığım, ama yazdıklarımı okumadan yayına sokan ve benim gibi cebindeki parasından daha değerli yazdıkları olduğunu düşünen yazarların yazılarını, yazmak için yazan insanlarla aynı sütuna koyan malum editörlerin onayına sunmak zorunda olmadığım ve bakışıma uygun hedeflerin yol arkadaşı bildiğim, daha samimi bulduğum derginizde yazılarımı yayınlar mısınız?

Selami Keskin

Editörün Notu: Yayınlarız tabii. Siz yeter ki böyle dertli olun… Gönderin, değerlendirelim.


Okuyucudan Gelenlere Yer Verseniz…

Selamünaleyküm. Genç Dergisiyle gittiğim bir kursta tanıştım. Gerçekten okunmaya değer, güncel ve eğlencesi de bol... Fakat dergide okuyucudan gelenlere de yer verilse daha güzel olacak. Arkadaşlarım da bana hak verecek. Buradan bütün Genç hayranlarına genç bir gönülden selamlar olsun.

Mehlika Kaya

Editörün Notu: Okuyucudan gelenlere Okur-Yazar köşemizde, diğer sayfalarımızda ve web sitemizde yer veriyoruz. Bizde yer var ama okuyucudan da GENÇ bir şeylerin gelmesi lazım.


Baskı Süper Ama Cilt Dayanıksız

Derginizin sayfa baskısı çok süper olmuş ama cildi çabuk ayrılıyor. Ne kadar dikkatli kullansam da arkadaşlarla elden ele çok dolaştığı için çabuk parçalandı. Fakat öbür dergileriniz daha dayanıklıydı. Gereğinin yapılmasını rica ederim. Saygılar...

Havva Doğan

Editörün Notu: İşimizi işleri bilen, titiz ve hassas çalışmalarıyla gönlümüzde taht kuran Erkam Matbaası’nın kıymetli personeline, özellikle de Ufuk Usta ve Abdurrahman Usta’ya duyurulur.


Karikatür Harika Olmuş

Ağustos sayısına yenice ulaştım. İlk açtığım arka sayfa oldu. Karikatür harika olmuş. Epeyce güldüm. Özellikle sigara içen arkadaşlara da gösteriyorum. Kardeşlerimin önce gönlüne sonra eline sağlık.

Mehmet Ali Koyuncu


Kendimi Şanslı Hissediyorum

Genç Dergideki ikinci yılım ve sizinle tanıştığım için çok mutluyum. Konya’nın Hotamış köyünde oturuyorum. Burada kitap dergi okuyan az insanlardan birisiyim. Kendimi çok şanslı hissediyorum. Dergimizdeki en sevdiğim bölüm Medyanoz, Güneşin Doğduğu Yer ve Ayşegül Genç’in yazıları. Başarılarınızın devamını diliyorum. Allah yar ve yardımcınız olsun. İyi ki varsınız.

Asuman Turgut (Konya-Hotamış)

Editörün Notu: Biz de sizin gibi okuyucularımız olduğu için çok şanslıyız, teşekkür ederiz.


TV Reklamınız Olmalı

Her ay derginizi alıyorum. TV’de reklamlarınız olmalı. Derginin daha çok duyulması adına... Başarılar.

Ekrem Ertem

Editörün Notu: İlk sayılarımızda TV’lere reklam vermiştik. Ama şunu gördük ki izleyen insanların okuma kaygısı daha az. Okuyanlara okunan mecralardan ulaşmak daha mantıklı ve ekonomik…


GENÇ'ın Yazısı.