Üzülmeyin Çocuklar Gökte Damlalar Var Yere Düşmeyi Bekleyen
Ali Cahit Köşger
Ana dilimde yazmayı seviyorum. Dünyada rahat olmamasını seviyorum. Her zorlukla beraber bir kolaylık olmasını seviyorum. Yağmuru seviyorum. Güneşi seviyorum. Çiçekler olmasını, ağaçlarda böcekler yaşamasını, onları sadece benim fark etmemi seviyorum. Bu ne çiçekten böcekten bahsediyor âşık mı olmuş acaba bu diyen okur. Seni de seviyorum. Pek dolaşma yalnız ayakaltında. Avrupalıları seviyorum, onlar olmasa nereyi fethedecektik biz. Doğu ezgilerini seviyorum. Devrimci dervişleri seviyorum. Asanı da kap da gel. Slogan üretenleri, sakin köyün hareketli çocuklarını seviyorum. Çok güzel değil mi ya bir şeyin peşinde koşturmak.
Bir çay koy!
Balkona çık üşü!
Kapat televizyonun sesini!
Hadi gençler bir aşr okuyalım…
Patlat bir ezan hafız!
Otur yere ne demiş şu gâvur hele bir anlat…
Yok de MSN’im…
“Anne ben arkadaşlardayım bu gece de”
Aç kollarını…
Hisset akışı titre bir baştan aşağı…
“Bak üstadım” de “hocam” deme!
Spinoza de Heidegger de İbn Arabi de susalım hep beraber…
Filistin de bırak popüler olsun hoyratlaşsın söylemlerimiz…
Akan bir damla yaş olsun yanaklarından.
Basket oyna bırak kırılsın kolun o adamları yendik nasılsa.
Bosna deyince Aliya deyince bir vakar çöksün duruşumuza en babalarından…
Kaldır paltonun yakalarını ciğerlerine çek soğuk havayı doğrult belini heybetinden çatırdasın altındaki kaldırım taşları…
Geçmesin namazımız sıva kollarını bir abdest al ki dökülsün bütün dertlerin!
O senin en çok abdest almandan korkuyor bunu da bil hani…
Eğ başını daha çok eğ ağlamaklı ol elhamdülillahlar maşallahlara karışsın bırak çeksin onlar maşallahlarını onlar bunun özlemini duydular hep de olmadı işte, şartlar müsait değildi o zamanlar onu da bil de lafını etme pek…
Cebinde bulunsun tesbih salla da çek de icabında ama pek sallama be gözüm, vakar sahibi olmak lazım bilirsin…
Konuşma kimsenin arkasından, “bırak kadınlar konuşsun” de; “biz yapalım onlar konuşsun” de…
Dinle müziğini, müzik önemli koçum, “bırak şimdi bunu” diyenlere inat, bilemem tambur gibi mi, ud gibi mi?
“Yahu bırak dünyayı sen mi kurtaracaksın” desinler “bir sen mi varsın akıllı” desinler…
“Helal” de sırtını sıvazla dayıoğlunun, kavga etmiş ya akılsızlarla yıkmış da hani az değildir benim dayıoğlu…
Öyle bir tut ki elinden…
Öyle bir yapış ki hakikate…
Öyle bir dur ki bastığın toprak bilsin seni…
Zamane gençleri filan canım diyen ihtiyar zevzeklere cevabın olsun…
“Genciz yaparız” diyen kılıksızlara tokat olsun…
Tevhid olsun şirkin karşısında…
Tevhid dedik ya hani bitti burada artık…
Tevhid anladın mı yok işte ötesi…
Şirk de yok varın yokluğu yok…
Yok da yok işte bırak da soluklanayım biraz!
GENÇ'ın Yazısı.