Suçlayarak, küçümseyerek bir yere varamayacağız! O gençlere-hataları varsa eğer- bu üslupla hatalarını anlatamayız!

eni nesli kitap okumamakla itham ediyor Ayşegül Genç. Kızlar erkeklerle; erkekler kızlarla olmaya çalışıyor diyor Ayşegül Genç.  İçeriği boş, sığ bir birliktelik ve verimsiz kitap okumaları ve ilginç eylemler diyor Zarif Haykırışlar türü eylemler için. Bu eylemlerdekilerin kendini  gösterme derdinde olduğunu, ben buradayım demeye çalıştıklarını iddia ediyor.

Zarif Haykırışlar’daki gençler kitap getirmiyormuş yanlarında. Kızlar geliyor diye gelenler varmış. Zarif Haykırışları  organize eden “Ne çok acı var” diye saçlarını yoluyormuş. Bu gençleri yargılayıp, hafifçe alayını da geçip sonra da kendi gözündeki yakışıklı erkeklerden bahsetmiş. Elbett e bazı insanlar hakkında kaygılanmak, onların güzel işlerden, güzel niyetlerden ayrılmaması  kaygısında olmak bir güzelliktir. Başkası adına kaygılanmaktır bu, başkasının derdini çekmektir! Ama bu kaygınız artık başkalarını  ithama dönüşüyorsa orada siz zulmedenlerdensinizdir artık.

Zarif Haykırışlar bir kısım gençlerin rağbet ett iği bir eylem. Bir fl aşmob eylemi denebilir hatt a. İnsanlar internett en duyurup bir araya  geliyorlar, eylemlerini yapıp dağılıyorlar. Birbirlerini tanımıyorlar. Aralarında sonradan tanışanlar oluyordur elbett e.  Tanışanların ne kadarının niyeti kendine yakışıklı bir erkek bulmak, ne kadarınınki kız bulmak, bilemiyorum. Kimse de bilemez bunu.  Kalplerdekini ancak Allah bilir.

Ben olsam böyle bir yazı yazmaktan Allah’a sığınırdım!

-Ne demek yani Ayşegül abla tamamen haksız mı?

-Haklı olduğu yerler olabilir ama kullandığı kimi genelleyici ithamlar onu haksız duruma sokuyor.

-Ama o Zarif Haykırışlara katılanlar da günaha giriyor!

-Nereden biliyorsun, günahometren mi var? Bir kere, o eyleme katılan her bir ferdin bu üslupta bir yazıdan rahatsız olacağını  düşündü mü Ayşegül Genç? Ayşegül Genç’in yazısı onları anlamaya çalışan bir yazı değil. Zarif Haykırışları beğenmeyenleri, o  gençleri suçlayanları tatmine yarayan bir yazı.

O gençler için üzülme derdini geçmiş, onları yargılama derdinde bir yazı adeta! Bu dert bizi bozar! Açıkçası itiraf ediyorum, ben de  kaygılanıyorum farklı bir eylem, etkinlik ortaya koyduğumda haram helale dikkat edilebilecek mi, benim yaptığım bir eylem yüzünden  namazını ihmal eden olur mu, kürsüye çıkan kendini gösterme acizliğine, kibre düşer mi?

Zarif Haykırışlar’ı organize eden Yavuz Selim Güneş kardeşimiz ile kapalı kapılar arkasında çok sert denebilecek konuşmalarımız  oldu ama ben Zarif Haykırışlar’a katılan hiç kimse için bir ithamda bulunmadım, her bulunduğum ortamda da onları savundum!  Halen de bu gençleri alkışlıyorum! Oraya kız kesmek için gidenini bile! Çimlerde namaz kılan erkekleri, slogan atan erkekleri  “yakışıklı” bulan kızları bile alkışlıyorum.

Sanılmasın ki Zarif Haykırışlar türü eylemleri, Filistin gösterilerini, mitingleri, çeşitli modern salonlardaki kalabalıkların doldurduğu  geceleri, programları sorgulamıyorum hiç! Sanılmasın ki bu eylemlerde medeniyetimizin, dinimizin sunduğu incelikleri ihlal eden  durumlar yaşanmıyor ve biz de bunları görmüyoruz. Kimse bunu böyle sanmasın! Ama şu bilinsin ki; kimseyi itham ediyor değilim!  Suçluyor, küçümsüyor değilim.

Ve suçlayarak, küçümseyerek bir yere varamayacağız! O gençlere-hataları varsa eğer- bu üslupla hatalarını anlatamayız! Hatalarını  anlatamadığınız gibi içlerindeki iyi niyetlilerin de sizden soğumasına hizmet eder bu tür bir yazı. Elinde Zarifoğlu kitabıyla oraya gelen  gençleri değil sadece, elinde hiç Zarifoğlu kitabı olmayan, bir Zarifoğlu kitabı satın bile almamış, hiç Zarifoğlu okumamış  gençleri dahi küçümsemeye, onlar ile alay etmeye hakkımız yok!

Bu üslubu değiştirmemiz gerekiyor Ayşegül Abla! Zira bu gençler bizim gençlerimiz!

Zira bu gençler imkanlar sunulmasına rağmen dindar çevrenin genç ve varlıklı ama Müslümanlıkla ilgili hiçbir şeye yanaşmak,  bulaşmak istemeyen gençlerinden çok çok daha saygıdeğerler! Bu gençlerden kimileri yeterince dindar değil belki, hatt a aralarına  bir dine ihtiyaç duymamış birkaç genç bile götürdüm, işte buradan söylüyorum ama bu gençler ellerine kitap alan gençler, ağızlarına  bir Müslüman şairin ismini alan gençler.

Kendilerini Cahit Zarifoğlu sevgisi ile konumlandıran gençler! Dindarların gençliği, bir gençlik hareketi kalmadı Ayşegül Abla! 15  milyon gençten 100 binine dahi ulaşamıyor dindarlar artık!

Gençlerinin dindarlar tarafı ndan adeta yok edildiği, yok sayıldığı böyle bir  süreçte ortaya hâla bir kısım gençlerin çıkabiliyor olması  çok, çok güzel, Ayşegül Abla! Bu gençleri itmemek, onlar için dua etmek gerekiyor Ayşegül Abla! Bu gençlerin elinden tutmak, üzerine titremek gerekiyor! Hataları olabilir, onlar hatalarıyla da bizim gençlerimiz! İnşallah o hatalarını da bırakacaklar. Bizden daha az hata sahibi insanlar olacaklar. İnşallah!


Asım Gültekin'ın Yazısı.