Mâlik bin Dinar -rahmetullâhi aleyh- anlatır:

“Ömer bin Abdülaziz hilâfet makâmına geçtiği zaman, dağlardaki çobanlar:

«–İnsanların idâresini sâlih bir kimse üstlendi.» dediler. Onlara:

«–Bunu nereden bildiniz?» diye soruldu. Onlar da:

«–Hayvanlar bile huzur ve sükûn içinde...» dediler.”

Muhammed bin Uyeyne -rahmetullâhi aleyh- de şöyle der:

“Ömer bin Abdülaziz halîfe iken Kirman’da koyun güderdim. Halîfenin rûhâniyet ve adâletinden dolayı bana koyunlar ile kurtlar âdeta birlikte dolaşır gibi görünürdü. Bir gece ansızın kurtların koyunlara saldırdığını gördüm. Şaşırdım. Sanki dünya, bütün  huzur ve sükûnunu kaybediyor gibiydi. İçimden:

«Şu âdil ve Hak dostu halîfe ölmüş olmalı!» dedim. Araştırdım, Ömer bin Abdülaziz’in o gece vefât ettiğini öğrendim.” (Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 2, s. 355)


Alican Tatlı'ın Yazısı.