Doğduğu 1979'dan 2002'ye kadar geçen hayâtı, çocukluk, ilk, orta, lise, yarıda bıraktığı üniversite ve askerlikle beraber, ticâretin içerisinde geçti.
Bu süre zarfında, sessiz, sedâsız, küçük hikâyeler, yazılar, haylice de şiirler yazdı.
Türkçe öğretmeni olan babasının, yazısının çirkinliğine yönelik ağır eleştirileri sonucu, önce "ç"sini orak-çekice benzemekten kurtarıp, kalem kullanımını adam akıllı bir şekle sokmayı başardı.
Öyle ki, kendi stilince dekoratif yazılar yazacak kadar haddi aşmaya cür'et eder oldu.
Anne ve babasının uzun yıllar faal olarak içerisinde bulunduğu tüm mânevî ve sosyal alanların aktivisti olma hayâliyle yaşadı.
Evliliğinin ilk yılında, yaşadığı şehir olan Adana'da düzenlenecek büyük bir organizasyon için hazırlık metni yazmaya yönelik talepte bulundu; cümle kurabildiğine dâir bir kanaatin kurbânı olarak, koordinasyon ekibine dâhil olma alanına kadar uzanan hızlı ve kısa bir yolculukla, vakıf-dernek işlerine başladı.
Oysa o, cümleden evvel hayâl kurmayı önceliyordu.
Hece ölçüsüyle yazılmış kaliteli şiirlere bayılıyor. Bir başına kaldığı her an yüksek sesle bir şeyler okuyor, söylüyor.
Yediğini, içtiğini daha çok düşünme fiiliyatına yakıt olarak kullanıyor.
Küçük kızı ve tüm etrâfındakiler için Türkçe'yi düzgün, derli toplu konuşmaya çalışıyor.
Samimi, renkli ve devamlı hareket hâlindeki insanları çok seviyor.